HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) ile enfekte kişiler “HIV ile yaşayan birey” olarak adlandırılır. AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu) ise HIV’in bağışıklık sistemini zayıflatmasından sonra ortaya çıkan hastalık ya da hastalıkların görülmesi hâlidir.
HIV enfeksiyonu 1980’li yıllardan beri tüm dünyada görülmektedir. Diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklarda olduğu gibi en sık korunmasız her türlü cinsel temas olmak üzere, damar içi madde kullananların ortak enjektör paylaşımı, HIV ile enfekte kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu, anneden-bebeğe; gebelik döneminde, doğum sırasında veya doğum sonrasında emzirme ile bulaşmaktadır.
HIV enfeksiyonu, tüm yaş gruplarında görülebilmektedir. Hastalığın kesin tedavisi bulunmamakla birlikte uygulanan ilaç tedavileri ile HIV/AIDS hastalığından ölümler azalmaktadır. Bununla birlikte HIV tedavisinin düzenli ve doğru kullanımı sonucunda; kanda bakılan tekrarlayan testlerde viral yük ölçülemeyecek seviyeye indiğinde, HIV bulaşının olmadığı kabul edilmektedir.
Önlenebilir bir hastalık olan HIV/AIDS ile mücadelenin en etkili yolu, korunma önlemlerini uygulamaktır. Cinsel yolla bulaşın önüne geçilmesinde tek eşli ilişki başlıca korunma yöntemi olmakla birlikte kondom kullanımı, riskli temas durumunda test yapılması en güvenli ve basit korunma yollarıdır. Bunun yanı sıra ortak enjektör kullanımından kaçınılması, güvenli kan transfüzyonun sağlanması ve gebelik döneminde erken tanı ve tedavi yaklaşımlarının benimsenmesi korunmada önemlidir. Anneden bebeğe geçişin önlenmesi kapsamında, gebelere ve yenidoğanlara yönelik HIV profilaksi ilaçları Bakanlığımız tarafından temin edilmektedir. Uygulanan HIV profilaksisi, anneden bebeğe geçiş riskini yüzde 1’in altına düşürmektedir.
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS 2025 Raporu’nda; 2024 yılında dünya çapında yaklaşık 1,3 milyon kişinin HIV’e yakalandığı, 630 bin kişinin HIV/AIDS ile ilişkili nedenlerle yaşamını yitirdiği tahmin edilmektedir.
Ülkemizde de HIV/AIDS hastalığı konusundaki farkındalığın ve test imkânlarının artması ile birlikte, tanı alan HIV/AIDS vaka sayısında göreceli bir artış görülmektedir. Ancak Türkiye hala dünyada HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasında değerlendirilmektedir.
Ülkemizde 1985 yılından 10 Kasım 2025 tarihine kadar doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirimi yapılan 54.472 HIV pozitif kişi ve 2.629 AIDS vakası mevcuttur. HIV ve AIDS toplam vakaların %82,1’i erkek, %17,9’u kadın olup %15,5’i yabancı uyruklu kişilerden oluşmaktadır. Vakalar en fazla sırasıyla 25-29 ve 30-34 yaş gruplarında görülmektedir.
Bireylerin ayırımcılık ve damgalanmaya uğramalarına engel olmak üzere, birimlerimiz tarafından yapılan bildirimler kodlu bir şekilde yapılmaktadır. Kişilerin bilgileri üçüncü kişiler ile kesinlikle paylaşılmamaktadır.
Ülkemizde, tüm HIV/AIDS hastalarının tedavi ve bakım hizmetlerine ulaşmalarını sağlayan Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulaması pek çok ülkeye örnek oluşturabilecek bir uygulamadır ve ilaca erişimde sorun yaşanmamaktadır.
HIV/AIDS Kontrol Programı kapsamında; Bakanlığımız, akademik çevreler, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar ile iş birliği içinde,
•HIV/AIDS konusunda toplumsal duyarlılığın artırılması,
•Halkımızın HIV/AIDS hastalığının bulaşma yolları ve sağlıklı cinsel hayat konusunda bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi,
•Kişilerin toplumda ayrımcılık ve damgalanmaya uğramalarının azaltması,
•Şüpheli teması olan kişilerin HIV/AIDS hastalığı, bulaşma, korunma yolları konusunda bilgilendirilmesi ve doğru yönlendirilmeleri için,
Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezlerinde ücretsiz danışmanlık ve test hizmetlerini sürdürmektedir. Güncel merkezlerimize HIV/AIDS istatistiklerini yayımladığımız sayfamızdan ulaşabilirsiniz. (https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/bulasici-hastaliklar-ve-erken-uyari-db/Dokumanlar/Istatistikler/Ek_HIV_AIDS_Istatistikleri.pdf)